Çöküş çok uzun zaman önce, 1950’lerde başladı. O günden bu güne aydınlar sistemli biçimde susturuldu. Susturulamayanlar yok edildi. Bugün, 80 yıl önce tohumları ekilen ağaçların zehirli meyveleri toplanıyor. Bahriye Üçok ve sayısız aydın yaşasaydı, şifa dolu meyveler yetiştireceklerdi dallarında. Yaşatmadılar. 70’lerde ‘Dün Dündür Bugün Bugündür’ sözüyle cıvıklaşan, 80’lerde ‘Benim memurum işini bilir’ sözüyle de yolsuzluğu meşrulaştıran siyaset adamları ve askeri darbeler, aydın insanları değersizleştirdi ve yok etti. Sonuç ortada !..
Bahriye Üçok, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Ortaçağ Türk İslam Tarihi Bölümü yanı sıra Devlet Konservatuvarı Opera Bölümü mezunuydu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ilk kadın öğretim üyesi oldu. 71 yaşında evine yollanan bir bombayla hayattan koparıldı. Unutmayınız, unutturmayınız. Okuyunuz, okutunuz. “Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu” kitabından alıntı;
“Ne yazık ki, bugün Türkiye’nin kasaba ve köylerindeki, hatta büyük kentlerindeki kimi din görevlileri İslam dininin bu kolaylıklarını gösterecekleri yerde, inançlı insanları, ruhsal bakımdan azaba, sağlık yönünden tehlikelere sürükleyerek bilgisizliklerinin katı yargılarına tutsak etmektedirler.”
"Atatürk'ün İzinde Bir Arpa Boyu" Bahriye Üçok, Kırmızı Kedi,1. Basım 2018, 99. Sayfa
Bir yanıt yazın