İnsanın hayranlık uyandıran mühendislik yeteneğinin müthiş bir tasarımı olan Cassini-Huygens Uzay Aracı 1997’de uzaya fırlatıldı. 7 yıl süren yolculuktan sonra 2004 yılında Satürn’e vardı. Cassini’nin taşıdığı Huygens isimli uydu, 14 Ocak 2005 tarihinde araçtan ayrılıp Satürn’ün en büyük uydusu Titan’a inen ilk insansız uzay aracı oldu. Cassini-Huygens, Satürn’ün uydularında sıvı su bulunduğunu ve yaşam barındırma ihtimali olduğunu keşfedip, gaz, toz ve buz parçacıklarının analizlerini, çektikleri müthiş fotoğraflarla birlikte dünyaya gönderdiler. Cassini’nin misyonunun sonunda yaşam ihtimali olan bu suları kirletmesinden endişe duyan bilim insanları, Dünya’dan fırlatılmadan önce yeterince iyi temizlenmediği için bazı mikroorganizmaların bulunabileceğini göz önüne alarak uzay aracının Satürn’e çarptırılmasına karar verdi. Bu karar doğrultusunda 22 Nisan 2017’de Titan’a yakın bir geçiş gerçekleştiren Cassini’nin, bu manevradan elde edilen çekim gücünden yararlanarak Satürn’ün üst atmosferi ile en yakın halkaları arasına, saatte 120 bin 700 km hızla onlarca dalış yaptı ve böylece halkaları yakından inceledi ve eşsiz bilgiler edindi. Cassini uzay aracı, uzayda 20 yıl, Satürn çevresinde ise 13 yıl geçirdi. 15 Eylül 2017’de, Satürn’ün atmosferinde parçalanıp yanarak, “Grand Finale” ( Büyük Final ) diye adlandırılan, son ve trajik görevini tamamladı. Uzayda geçirdiği 20 yılda, toplam 8 milyar kilometre yol aldıktan sonra, gönderdiği sinyal kesildi.
Satürn yörünge aracı olan ‘Cassini’ adını, Satürn’ün dört uydusunu keşfeden ayrıca ayın ilk bilimsel haritasını da çizen İtalyan bilim insanı Giovanni Domenico Cassini ve Satürn’ün uydusunu inceleyecek olan Titan Sondası ‘Huygens’ de ismini Satürn’ün en büyük uydusu Titan’ı keşfedip, Satürn’ün garip görünümünü “ekliptik ile hiçbir yere değmeyen ve ona eğimli ince, düz bir halka” olarak açıklayan ilk kişi, Hollanda’lı bilim insanı Christiaan Huygens olan 17. Yüzyılda yaşamış gökbilimcilerden aldı.
İnsan, hayal edip yarattığı makinelere ister istemez ruhundan parçalar da katıyor ve bu yüzden Cassini ile duygusal bir bağ kurabiliyor. Ama makinelerin, makineleri yarattığı bir gelecekte tam tersinin olma ihtimali de olası görünüyor. Makinelerden insana geçen ruhsuz ve soğuk bir yaşam…
İnsanoğlu keşke, diğer gezegenlerdeki yaşama duyduğu saygıyı yaşadığı tek ve eşsiz mavi küreye de gösterebilse…
Cassini-Huygens ve onları yaratan bilim insanlarına teşekkürler.